Yazdır

İnsan hakları savunucusu ve Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi, iki yıl önce basın açıklaması yaptığı sırada vurulduğu Sur’daki Dört Ayaklı Minare önünde anıldı.

Amed Barosu’nun düzenlediği anma öncesinde polis etrafı ablukaya aldı, “yasaklı alan” olduğu gerekçesi ile açıklama için alan gelenlere kapatıldı.

Yoğun katılımın olduğu anma, Tahir Elçi’nin vurulduğu sokağın başında gerçekleştirildi; "İnsanlığın Bu Ortak Mekanında Çatışma, Operasyon İstemiyoruz" sözlerinin yer aldığı pankart ve Elçi’nin fotoğrafları taşındı.

Anmada önce Elçi’nin yaşamını yitirmeden önce Dört Ayaklı Minare önünde yaptığı açıklamanın ses kaydı dinletildi, vurulduğu saat olan 10.53’te saygı duruşunda bulunuldu. ardından Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen açıklama yaptı.

Aradan geçen 2 yılda yüreklerindeki acı ve öfkenin katlanarak devam ettiğini vurgulayan Özmen, Elçi'nin iki yıl önce öldürüldüğü yerde bütün taraflara savaşa, operasyona ve çatışmaya karşı yükselttiği sesinin duyulmamasının siyasi, hukuki ve toplumsal alanda büyük tahribatlar ve kırılmalar yarattığını dile getirdi, hiç olmadığı kadar yoğun bir baskı dönemi yaşandığı söylendi.

 

Elçi suikastı üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen olayın faillerinin tespit edilmesine yönelik somut hiçbir ilerleme kaydedilmediğine işaret eden Özmen, "Tahir Elçi dosyası önemsenerek itinayla soruşturulan bir dosya olmaktan ziyade, sıradan bir soruşturma dosyası haline dönüştürülmektedir. Dönemin Başbakanı ve Adalet Bakanı’nın ‘faillerin bulunacağı’ beyanı ve taahhüdüne rağmen söz verenlerin bu resmi söz ve taahhütlerine aykırı davranması tipik bir devlet refleksi örneğini oluşturmaktadır. Bu durum bizleri kaygılandırsa da bizler adaletin tecelli edeceği umudumuzu halen koruyor ve korumak zorundayız. Bu suikast aydınlatılmadığı sürece Türk hukuk siteminin adalet terazisi ail (dengede olmayan terazi) kalacaktır. (…)

Biz Diyarbakır Barosu üyeleri olarak; ömrünü ağır insan hakları ihlalleriyle mücadeleye adayan, son nefesinde bile şiddete karşı barış ve demokrasiyi savunan ebedi başkanımızın aramızdan alınışının ikinci yılında kendisini bir kez daha saygıyla anıyor, barış, demokrasi, özgürlük ve insan hakları mücadelesini sürdürmeye devam edeceğimizi belirtmek istiyoruz" dedi.

Konuşma sonrası Elçi’nin eşi Türkan Elçi ve beraberindekiler, sokağı örten branda ve polis bariyerinin üzerine kırmızı karanfiller ve Elçi’nin fotoğrafını bıraktı.