Yazdır

Bu sabah İzmir’de yaşanan ev baskınları ile ÇHD’li yönetici ve avukatlar gözaltına alındı.

Yemen Cankan, Emel Diril, Bahattin Özdemir, Nergiz Tuba Aslan, Şule Arslan Hızal, Dinçer Çalım’ın gözaltına alındığı baskınlarda Av.Erdoğan Akdoğdu ve Alihan Pilaf’ın da arandığı söylendi. Avukatların gözaltı gerekçesi TKEP/Leninist ve DHKPC propagandası yapmak…

Her an ihtiyacı olanların yanında olan, işçilerin, emekçilerin, devrimcilerin haklarını arayan, Soma’da madende katledilen işçilerin ailelerinin yanında, Gezi’de yeni bir dünya isteyen gençlerin yanında, KHK ile işlerinden atılan emekçilerin, Kürt halkının yanında olan, onları savunan avukatlarımız, yine devletin hedef tahtasında.

Sağlık kontrollerinin ardından terörle mücadele şubesine götürülen avukatlar için Çağdaş Hukukçular Derneği bir açıklama yaptı;

“Bizler arkadaşlarımızın ev ve büro aramalarına katılırken, cumhuriyet savcısı dosyada gizlilik var deyip ‘hukuki lafazanlık’ yapacaktır birazdan. Ancak aynı anda havuz ve işbirlikçi medya kuruluşları polisle birlikte manşetler atmaya başlamışlardır. Manşetler hazır: ‘İzmir’de Avukatlara Terör Operasyonu’. Bize kısıtlanan dosya onlara servis edilir.

Merak buyuranlar için baştan söyleyelim evet bizler ‘örgüt üyesiyiz’. Çağdaş Hukukçular Derneği denilen, bize Halit Çelenklerden kalan örgütün üye ve yöneticileriyiz. Biz ne tek bir avukatız ne de tek bir büro. Dört duvar, kapı pencere dernek binasının yokluğu da bizim pratiğimizi engellemez. Binalardan, kişilerden öte dost, arkadaş ve mücadele ortağıyız.

Bize ihtiyaç duyulan her yerde insanların, halkların, mahpusların, kadınların yanında olmaya çalıştık. Yetemediğimiz, eksik yaptığımız işler oldu elbet. Lakin ihtiyaç duyulan her yerde halkımızın yanında avukatlık pratiğimizle, vicdanımızla olmaya çalıştık.

Bir cübbeden fazlasıyız bizler. Öldürülen, mahpus düşen müvekkillerimiz var. Her gün zulme uğrayan halkların hayatlarına şahitliğimiz var. Susmamayı borç bildik. Öyle de olacak. Ev baskını, tutuklama, gözaltı yetmez. Fiziksel olarak olduğumuz her yer bizlerin mücadele alanıdır.

Sokaklar, adliyeler, karakollar, hapishaneler… Yani yaşamın bütün gözenekleri bizim için mücadele alanıdır. Çok operasyon gördük; yalana, dolana, kofluğa ve niyetlere bulaşmış… Mevcut savcı ve hakimlerin acizliklerinin, karakter zayıflıklarının farkındayız. Ve farkındayız; bu saldırılar İstanbul, Trabzon ve Rize’ye ihanetinizin; Soma, Ermenek ve Şırnak maden cinayetlerinizin; Suruç, Ankara ve Reyhanlı katliamlarınızın hesabı sorulmasın diyedir” dedi.

Devrimci Hukukçular da, gözaltına alınan arkadaşları için açıklama yaparak, “İstemem Eksik Olsun” tiradını paylaştılar.

“Avukat arkadaşlarımız, dostlarımız, yoldaşlarımız bu sabah gözaltına alındılar. Gerekçe örgüt propagandası imiş. Cevabımız kısa ve net:

‘Ne yapmak gerek peki?

Sağlam bir arka mı bulmalıyım?

Onu mu bellemeliyim?

Bir ağaç gövdesine dolanan sarmaşık gibi

Önünde eğilerek efendimiz sanmak mı?

Bilek gücü yerine dolanla tırmanmak mı?

İstemem!

Herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım Le Bret?

Sonradan görmelere övgüler mi yazmalıyım?

Bir bakanın yüzünü güldürmek için biraz şaklabanlık edip,

Taklalar mı atmalıyım?

İstemem! Eksik olsun!’”

Devrimci Hukukçular