< < Cephe Gerisindeki İşçilerin Kahramanlığı: Komünist Cumartesiler

Burjuvaziyi yenmek, sosyalizmi kurmak ve güçlendirmek için proletaryanın iki temel görevi vardır: Birincisi, sermayeye karşı devrimci savaşımının sürekli kahramanlığı ile emekçileri, işçileri, sömürülenleri ardından sürüklemek, burjuvazinin direnişini bütünüyle bastırmak için bu yığını harekete geçirmek, yığını yönetmek ve örgütlemek; ikincisi ise, yeni iktisadi kuruluş, emek üretkenliğinin artması için işçilerle, emekçilerle, sömürülen yığınlarla yeni bir emek örgütlenmesinin oluşturulmasıdır.

Emek üretkenliğinin artması için işçilerle, emekçilerle, sömürülen yığınlarla yeni bir emek örgütlenmesinin oluşturulması ilk görevden daha güç görünüyor. Ama aynı zamanda temel görevdir de. Lenin bu görevin en temel görev olmasını ise şöyle açıklıyor “Çünkü burjuvaziyi yenmek için en derin güç kaynağı ve bu zaferin sağlamlık ve bozulmazlığının tek güvencesi son çözümlemede daha üstün bir yeni toplumsal üretim tarzından, kapitalist ve küçük burjuva üretimin yerine büyük sosyalist üretimi geçirmekten başka bir şey olamıyor.”

Komünist Cumartesiler cephe gerisindeki işçilerin inisiyatifleri ile kurdukları kendi örgütleridir. İşçilerin öz girişkenliği ile örgütlenen çalışma başlangıçta çok önemli bir yere sahiptir. Çünkü gevşekliğe karşı, küçük burjuva bencilliğine karşı, kapitalizmin işçiye ve köylüye miras bıraktığı alışkanlıklara karşı bir zafer oluşturuyor.

Komünist Cumartesilerin büyük bir tarihsel önem taşımasının nedeni işçilerin emek üretkenliğini arttırırken 6 saatlik kol emeği sağlamak üzere o gün ücretsiz olarak çalışmasıdır. İşçilerdeki özveriye, inisiyatife baktığımız zaman temel amaç devrimin kazanımları uğruna canla başla sosyalist ekonomi için çalışmadır. İşçiler bu çalışmayı tamamen gönüllü bir şekilde gerçekleştiriyordu. Sosyalizm toplumu öyle bir değiştirip dönüştürüyor ki, partisiz işçiler bile Komünist Cumartesilere katılmak istediklerini belirtiyorlar. Kapitalist sistemde ise işçilerin, emekçilerin geçinemediği, işsizliğin, açlığın, sefaletin, ekonomik krizin olduğu bir toplumda işçiler, emeklerini çalanlara karşı “Komünist Cumartesi” örgütlenmesi gibi bir çalışma yapmaz. Yoğun çalışma ve sömürü koşullarından ötürü işçiler patronlarına düşman durumdadır ve işçiler birbirlerine yabancılaştığı için kollektivizm bilinci ve komünal yaşam alışkanlıkları taşımazlar. İşçiler, emekçiler çalışıyor; ama bütün zenginliğin sahibi kapitalistler oluyor. İşçiler bu durumdan memnun olmadığı için bu sistem için bir dakika bile fazla çalışmak istemez.

Sosyalizmin güçlendirilmesi için işçiler ise yeni bir çalışma disipliniyle, özveriyle, yeni yaşam koşullarını yaratmaya yönelik büyük bir girişkenlikle çalışıyorlar. Çünkü artık iktidar işçi sınıfındadır. Üretkenlik son tahlilde yeni toplumsal düzenin zaferi için çok önemli bir noktada bulunuyor. Sosyalizm kapitalizmden yeni, çok daha yüksek bir üretkenlik sağlayacağı için kapitalizm kesin olarak yenilebilir. Sosyalist disiplin, yeni toplumsal disiplin ancak işçilerin bu denli özveri ve büyük bir girişkenlikle çalışması sonucunda zaferini sağlamlaştıracaktır ve işçilerin “Komünist Cumartesileri” kendi öz girişkenliği ile yaratması komünizm adına yenilmez bir güç kazanacaktır.

İstanbul'dan Bir DÖB'lü Öğrenci