HBDH Yürütme Komitesi, 24 Nisan günü bir açıklama yayınlayarak Kürdistan’a ve Kürt halkına yönelik saldırıları protesto etti.
Davul zurna çalarak ilan ettiler işgal saldırısının gelişini. Bilinen, görülen bir olguydu bu. Hakan Fidan, İbrahim Kalın mekik dokuyup durdular bölgede. Daha seçimlerden önce cümle cihana duyurdular.
Kocaeli İşçi Sağlığı ve İşçi Güvenliği Meclisi (İSİG), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda eylem yaparak çocuk işçiliğe, gençlerin güvencesiz çalıştırılmasına son verilmesi için mücadele çağrısı yaptı.
2024 1 Mayıs’ı yaklaşırken İstanbul’un işçi, emekçi bölgelerinde, kent meydanlarında 1 Mayıs çalışmaları hız kazanmış durumda.
Kadın işçilerin öncülüğünde şekillenen Agrobay Seracılık‘taki mücadele, içeride kalan ödenmeyen ücret ve yıllık izin alacaklarının ödenmesiyle ilk önemli kazanımını elde etti. Agrobay Seracılık’ta sendikaya üye olmanın bedeli işçilere kod 46 ile...
Basına yönelik saldırılar devam ediyor. Günün ilk saatlerinden itibaren, Kürt medyasına ve emekçilerine yönelik saldırılar başladı.
İzmir Kemalpaşa’da bulunan Abalıoğlu-Lezita’da greve çıkan işçilerin mücadelesi 50’li günlerine ulaştı.
Çocuk ve genç işçiliğine ve iş cinayetlerine karşı eyleme geçen İSİG Meclisi, çocuk işçiliğin yasaklanması, eğitime verilen bütçenin artırılması, MESEM projesine son verilmesini istedi. İSİG Meclisi ayrıca, çocuk işçiliğine karşı 1 Mayıs'ta tüm...
Kadıköy'de açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, Ocak ayında söz verilen taban maaşı haklarını sordu. Öğretmenler haklarından vazgeçmediklerini ve alıncaya kadar her yerde olmaya devam edeceklerini vurguladı.
2007 yılında, Sibelimizin annesi Sakine Sürücü ile yapılan bir söyleşiyi, ve annemizin anlatımlarını paylaşıyoruz:
“İnsanın idealleri uğruna yaşamasıyla, ölmesi arasında bir fark görmüyorum”... Ölüm Orucu eylemlerinde, eyleminin 122. gününde ölümsüzleşen Sibel Sürücü’nün sözleriydi bu sözler...
Aralarında Mücadele Birliği Platformu’nun da yer aldığı 2024 1 Mayıs Taksim Platformu, 1 Mayıs’ın tarafı olan tüm güçlere çağrı yaparak bu sene 1 Mayıs’ın Taksim’de kitlesel olarak geçebilmesi için bir çağrı yayınladı.
Cumartesi Anneleri/İnsanları, Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdikleri 995. hafta eylemlerinde, 14 Nisan 1995 tarihinde Van'da JİTEM tarafından beyaz Toros'la kaçırılarak gözaltında kaybedilen iş insanı Kadir Keremoğlu'nun akıbetini sordu.
Filistinli sendikalar, tüm emek örgütlerini, “1 Mayıs'ta Filistin'in Kurtuluşuyla Dayanışma İçin” bu çağrıyı imzalamaya ve 2024 1 Mayısını “Filistin Direniş İşçileri Günü” olarak kutlamaya davet ediyor.
17 Nisan günü sabaha karşı saat 04.00'te, ABD’de yüzlerce Colombia Üniversitesi öğrencisi kampüsün ana bahçesinde bir "Gazze Dayanışma Kampı" kurdu. Öğrenciler, Üniversite İsrail'den çekilene kadar burada kalacaklarını duyurdular.
Kadın düşmanı dinci faşizm, “İstanbul Sözleşmesi” tartışmalarıyla kadınların öfkesini adeta patlattı.
Her gün, istisnasız her gün kadınlara dönük şiddetin, hatta vahşetin dayanılmaz örneklerinin yaşandığı bir ülkede, bu kadın düşmanlığının asıl teşvik edicisi olarak dinci faşist iktidar, üstelik de bu vahşetin ortasında, adeta alay edercesine “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme” gündemini attı ortaya.
Her gün Pınarlar acımasızca katledilirken, Gülistanlar sırra kadem basarken, Fatmalar töre cinayetlerine kurban edilirken... her gün bin bir türlü gerekçeyle kadınlar sokak ortasında erkekler tarafından dövülür ve hakarete uğrarken... en soğukkanlı cinayetlerde “haksız tahrik indirimi” ile erkekler ödüllendirilir ve cesaretlendirilirken... tüm çürümüşlüğüyle Saray’ın etrafında öbeklenmiş güruh, kadın düşmanlığını yasa mertebesine yükseltmek için pervasızca adım attı. İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açtı.
Kadınlar uzun süredir isyandaydı. Sonunda öfke taştı, kadınlar ayağa kalktı! Büyük bir hınçla, tutkuyla, kararlılıkla dikildi dinci faşist iktidarın karşısına. Baş eğmeyen bir inatla dikildi. Bu yüzdendir ki faşist devletin dizginsiz terörü ile karşılandı her defasında sokakta.
Kadınlar, Kadıköy İskelesi'nde toplandılar. Hükümetin saldırılarına bir kez daha meydan okudular.
“Sözleşmeden çekilmek, sözleşmenin referans aldığı ve Türkiye’nin de taraf olduğu tüm diğer temel insan hakları belgelerini de tartışmalı hale getirmek, kadınların mücadeleyle kazandığı tüm hakları tartışmaya açmak demektir” diyerek talep listesini sıraladılar.
Açıklamanın ardından kurulan serbest kürsüde değerlendirmeler yaptı kadınlar.
İzmir’de ise Alsancak’ta eylem yapan kadınlara polis saldırdı.
“Katledilen kadınlar isyanımızdır, bir kişi daha eksilmeyeceğiz” sloganını haykıran kadınlar yürümek isteyince polisin saldırısıyla karşılaştı. 21 kadın ters kelepçe ile gözaltına alındı.
Dinci faşizm kadınları teslim alamazsa, onlara geri adım attıramazsa kaybedeceğini çok iyi biliyor, görüyor. Bilinçli, programlı bir saldırı politikası uyguluyor. Ama kaybetmeye mahkum. Kadınlar özgürlüklerinden asla vazgeçmeyecekler.
“Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” şiarı, sadece kadın cinayetlerini değil, bütün kavga alanlarını kapsıyor. Dişimizle, tırnağımızla kopardığımız haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. “İsyan, isyan, yıkana kadar” haykırışlarımızla varlığımızı kuşatan çürümüş duvarlarınızı yerle bir edeceğiz!