Yazdır

İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu son çıkarılan 695 ve 696 sayılı KHK'leri, Kadıköy İskele Meydanı'nda yaptığı basın açıklaması ile protesto etti. Koordinasyon olarak "Son KHK'leri, ülkenin OHAL ve KHK'lerle yönetilmesini kabul etmiyoruz"  denildi.

İSTANBUL - İktidarın son çıkardığı 694 ve 696 sayılı KHK'nin ardından emek ve meslek örgütlerinin tepkileri devam ediyor. İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu bu akşam Kadıköy İskele Meydanı'nda basın açıklaması yaparak "OHAL ve KHK Rejimine Hayır"  dedi. Kadıköy İskele Meydanı'nda "OHAL ve KHK Rejimine Hayır"  yazılı pankart açılan eylemde "OHAL Kaldırılsın, KHK Kaldırılsın" yazılı dövizler taşındı. "OHAL'e KHK'ya Hayır", "KHK'lar Gidecek Biz Kalacağız", "OHAL İşçiye/Emekçiye Zararlıdır", "Karanlığa Teslim Olmayacağız" sloganları atıldı. Eylemde Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için de "Nuriye Semih Onurumuzdur"  sloganı atıldı. "Bu Faşizme Teslim Olmayacağız"

İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu adına basın açıklamasını Cihan Uyanık okudu. "2019'a giderken tek adam rejimin önüne çıkabilecek her türlü muhalefeti eleştiriyi, hukuku ve meclisi askıya alarak, kanun hükmünde kararnamelerle, gözaltı, tutuklama, yasaklama yoluyla bastırmaya çalışan bu faşizme teslim olmayacağımızı ilan ediyoruz" diyerek sözlerine başlayan Uyanık, içinde sivil çetelere cezasızlıktan, cezaevlerinde tek tip kıyafete, kamuda yeni ihraçlardan taşeron işçilerin bir kısmına şartlı kadroya birçok düzenleme bulunan yeni KHK'lar tam da meclis MHP ve AKP oylarıyla zorla tatil edildiği gece yayınlandığını belirtti.

 

"Milyonlarca İnsanın Hayatını Etkileyen Faşizme Karşı Mücadeleye" Taşerona kadro gibi çalışanların büyük bölümünü etkileyen bir düzenlemenin  mecliste konuşulmadan, sendikalarla paylaşılmadan yayınlanmış olduğunu vurgulayan Uyanık,  20 Temmuz 2016 tarihinden bu yana  30 KHK'nın sadece 5'inin anayasanın öngördüğü şekilde TBMM Genel Kurulu'nda görüşülüp yasalaştığını söyledi. Milyonlarca insanın hayatını etkileyen, işinden eden, haklarını yok eden düzenlemelerin meclis kürsüsünde gündem dâhi edilmediğini ve Tayyip Erdoğan ülkeyi açıkça kuralsız, keyfiyetle, KHK'larla yöneteceği için ortaya koyduğunu belirten Uyanık, bu kuralsızlığa, keyfiyete, faşizme karşı adaletten, barıştan, özgürlükten, demokrasiden yana olan herkesi mücadele etmeye çağırdı.

"Çetelere Teslim Olacağımızı Sanıyorsanız Yanılıyorsunuz"

595 Sayılı KHK ile 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devam niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden “sivillerin" fiilleri nedeniyle hukuki, idari, malı ve cezai sorumluluktan” azade olacağının düzenlenmiş olduğuna dikkat çeken Uyanık, "Biliyoruz ki her türlü demokratik eylemin “terör” kapsamına sokulduğu bu dönemde, bu düzenleme açıkça yandaşlara, paramiliter çetelere ceza korkusu olmadan 'suç işleyin' demektir. HÖH, SADAT ve benzeri çetelerin cezasızlık zırhı ile kuşandırılmasıdır. Iktidarın kendi yandaşları, bürokratları, bakanları dahi bu düzenlemeyi tam sahiplenmemekte, farklı açıklamalar yapmaktadır. Bu madde bir an önce iptal edilmelidir. Çetelerinize teslim olacağımızı zannediyorsanız yanılıyorsunuz" dedi.

 

"Tek Tip Dayatmasına Onurlu Herkes Karşı Çıkacaktır"

Yine aynı KHK içerisinde bulunan tutuklu ve hükümlülere tek tip kıyafet dayatmasının evrensel ve temel insan haklarına, özgürlüklere, evrensel hukuk ilkelerine her şeyden önemlisi de insan onuruna aykırı olduğunu belirten Uyanık, "Tek tip kıyafet dayatması işkencedir. Tek tipe cezaevlerinde devrimcilerin, demokratların, sosyalistlerin ve onuruna sahip çıkan herkesin karşı çıkacağı açıktır. Tek tip uygulamasıyla yargılamanın önüne yeni bir engel daha çıkarılmaktadır. Bu düzenleme iptal edilmelidir. Türkiye'yi Guantanamo'ya çevirmenize izin vermeyeceğiz" dedi.

 

"Taşeron İşçilere Haklarından Vazgeçmek Dayatılıyor"

"İçerisinde kamudan yeni ihraçların, polis ve savcılara yeni yetkilerin bulunduğu KHK'nın ambalajı taşeron düzenlemesidir" diyerek sözlerini sürdüren Uyanık, taşeron düzenlemesinin OHAL'le bir ilgisi yokken KHK yoluyla yapıldığını ve milyonlarca işçinin beklediği düzenlemenin sendikalarla müzakere edilmeden meclisten görüşülmeden çıkarıldığını vurguladı. Bu düzenlemenin hem kapsamının darlığı hem de geçiş koşulları nedeniyle ayrımcılık ve adaletsiz yaratacağını ifade eden Uyanık, kadroya geçebilen sınırlı sayıdaki işçinin geçmişe dönük haklarından vazgeçmeye ve mevcut hak ve ücretleriyle kadrolu olmaya zorlanmadan olduğuna dikkat çekti.

"Taşeron Düzenlemesi Değil Taşeronun Yasaklanmasını İstiyoruz"

OHAL ilan edildiğinden bu yana işçilerin her türlü demokratik hak arayışının polis saldırısına uğradığını, grevlerin yasaklandığını ve işçilerin haklarını aramak için gideceği mahkeme yolları dahi kapatılmaya olduğunu belirten Uyanık, Erdoğan'ın; 'Şimdi grev tehdidi olan yere biz OHAL'den istifadeyle anında müdahale ediyoruz. Diyoruz ki hayır, burada greve müsaade etmiyoruz, çünkü iş dünyamızı sarsamazsınız' cümlelerini hatırlatarak bir tek adamın işçilerin lehinde bir düzenleme yapmasını beklenemeyeceğini, söyleyerek "Taşeron düzenlemesi değil taşeron çalıştırmanın yasaklanmasını istiyoruz" dedi.

 

"Bu Zorbalık Düzeni Böyle Gitmez"

"Mahkemelerde savunmanın engellendiği. linççilerin çetelerin cezasızlıkla cesaretlendirildiği , hakkını aramak için yollara düşen işçilerin gözaltına alındığı bu zorbalık düzeni böyle gitmez" diyen Uyanık, KHK ile OHAL "rejiminin kalıcılaşmasına “hayır" demiş herkesi daha fazla örgütlenmeye daha fazla mücadeleye çağırdı. İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu eylemini KHK ve OHAL'i protesto eden sloganlarla sonlandırdı.