Yazdır

Nuriye ve Semih İçin Dayanışma 15 kez Süreyya Operası önünde bir araya gelerek Nuriye ve Semih’in taleplerinin kabul edilmesini istedi. Nuriye ve Semih'in avukatlarından 14'ünün tutuklanmasına tepki gösterilerek "Nuriye ve Semih'i savunacak yüzlerce avukat ve halk var" denildi.

 

İSTANBUL - Nuriye ve Semih İçin Dayanışma, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın açlık grevinin 198 .gününde "İşimizi Geri İstiyoruz" eyleminin 318. gününde yine Kadıköy’de Süreyya Operası önündeydi.
"Açlık Grevi 198 . Gününde Nuriye ve Semih Savunmasız Bırakılamaz" yazılı pankart açılan eylemde "Açlık Grevi 198 . Gününde" yazılı dövizlerle Nuriye ve Semih'in fotoğraflarını taşıyan Nuriye ve Semih İçin Dayanışma bileşenleri eylemde sık sık "Nuriye ve Semih'in Talepleri Kabul Edilsin", "KHK'lar Gidecek Biz Kalacağız", "Devrimci Avukatlar Yargılanamaz", "Savunma Hakkı Yargılanamaz", "Nuriye ve Semih Onurumuzdur", "Nuriye Semih Yalnız değildir", "Açlık grevi 198. günde" sloganları attı.

"Tarih Bu Sessiz Çığlığı Halkların Bilincine İşledi"

TİHV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe Nuriye ve Semih'in 198 gündür yalnızca su, tuz ve şeker alarak açlık grevini sürdürdüklerini ve ağır tecrit altında adeta ölüme terk edildiklerini fakat onların bu işkenceye karşı mücadele verdiklerini hatırlatarak bu süre içinde bedeninin açlığa yaptıranlar için onların taleplerini dile getirrmeye çalıştıklarını belirtti.
"Biz biliyoruz ki, tarih bu sessiz çığlığı halkların bilincine bir nakış gibi işledi" diyen Efe, iki eğitimcinin kocaman gülüşlerinin OHAL kararnameleri ile işsiz bırakılan binlerce kamu emekçisinin sesi oldu fersah fersah yayıldığını söyledi.
Nuriye ve Semih'in avukatlarının da tutuklanarak savunma haklarının ellerinden alınmaya çalışıldığını ve ölüme yaklaşmalarının izletilmeye çalışıldığını ifade eden Efe, "Biz asla buna izin vermeyeceğiz, onları asla yalnız bırakmayacağız" diyerek 28 Eylül’de  olacaklarını ve taleplerinin kabul edilmesi ve serbest bırakılmaları için duruşmada olacaklarını belirtti.

"28 Eylül’de Avukatsız Kalmayacaklarını Göstereceğiz"
Avukat Seher Dursun ise Nuriye ve Semih’in avukatlarından 16'sının gözaltına alındığını ve 14 avukatın tutuklandığını hatırlatarak "Bunun amacı Nuriye ve Semih'in avukatsız kalarak savunma yapmalarının engelenmesiydi. Ama bizler Nuriye ve Semih'in avukatsız kalmayacağını 28 Eylül’de tekrar göstereceğiz. Onları asla yalnız bırakmayacağız" dedi.
Nuriye ve Semih İçin Dayanışma adına basın açıklamasını Ezgi Yergin okudu.
Yüksel direnişinin 318. açlık grevinin 198. gününde akademisyen Nuriye GÜLMEN ve öğretmen Semih ÖZAKÇA'mn taleplerinin karşılanması ve tutukluluk hallerinin derhal sonlandırılması için yine bir arada olduklarını belirten, Yergin OHAL rejimi birlikte KHK'lerle, yüz binlerce emekçinin işsiz bırakıldığı ve Yüksel Caddesi'nde Nuriye ve Semih ile başlayan ve sürmekte olan eylemlerin teslim olmamanın ve haksızlığa itirazın meşru bir direnç alanı haline geldiğini vurguladı.

"İradenin Yükselmesini Engelleyemeyen İktidar Avukatları Tutukladı"
Nuriye ve Semih'in haklı ve meşru taleplerinin toplumun tüm kesimlerinde bu denli karşılık bulmasını hazmedemeyen, siyasi iktidarın valilik yasakları ile Nuriye ve Semih’in sesi olmalarını engellemeye çalıştığını sayısız saldırı, gözaltı ve işkenceye karşın Nuriye ve Semih'in iradesini yükseltmelerinin engellenemediğini ifade eden Yergin siyasi iktidarın, Nuriye ve Semih'in direnişinin bütününün bir hak ve emek savunması olduğunu gözden kaçırarak direnen eğitimcileri tutukladığı yetmezmiş gibi 12 Eylül sabahı şafak baskınıyla gözaltına aldığı Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi 16 Nuriye ve Semih avukatından 14'ünü talimat vererek tutuklattırdığını hatırlattı.
Gözaltına alınan avukatlardan Didem Baydar, Şükriye Erden, Ayşegül Çağatay, Ebru Timtik, Aytaç Ünsal, Zehra Özdemir, Yağmur Ereren, Engin Gökoğlu, Süleyman Gökten, Aycan Çiçek, Naciye Demir, Behiç Aşçı, Barkın Timtik ve Özgür Yılmaz tutuklandığını Ahmet Mandacı ve Ezgi Gökten ise serbest bırakıldığını aktardı.

"Devrimci Avukatlar Teslim Olmayacaklar"
Yergin, "Avukatların bağışlanmaz suçu Nuriye ve Semih'in avukatı olmak. Nuriye ve Semih'in taleplerini görmezden gelen iktidar, haklarını almak için yaptıkları açlık grevi direnişine kayıtsız kalarak yaşama haklarını gasp etmiş ve Nuriye Semih'i tutuklayarak pervasızlığını ortaya koymuştur. Buna karşın toplumun, devrimcilerin ve devrimci avukatların direnişi, yaşama haklarını ve direnme haklarını sahiplenerek onları savunması AKP iktidarında yarattığı rahatsızlık savunma hakkına saldırı noktasına gelmiş ve tutuklama terörüne dönüşmüştür. Gezi'de, Sur'da, Cizre'de, Soma'da, Ermenek'te mağdur halkı, direnenleri ve Nuriye Semih'i savunan avukatlar yargılanamaz. Bu bir bütün olarak, halkı, emekçileri ve direnişi yargılamaktır. Hukuksuz temelde, terörize edilerek komplo ile oluşturulmuş bu siyasi kararı tanımıyor ve kınıyoruz. Hükümet yetkilileri bu hukuk soykırımına derhal son verip bir an önce devrimci avukatları serbest bırakmalıdır" dedi.

Tutuklanan Devrimci Avukatlara Sürgün
Nuriye ve Semih'in tutuklanan avukatlarından bir kısmının bugün itibariyle  Silivri Cezaevi'nden farklı cezaevlerine sürgün edilip kaçırılarak tecrit ve yalnızlaştırma politikası uygulamaktadır olduğunu belirten Yergin, Nuriye ve Semih'insavunma hakkına saldırarak bu süreci götüremezsiniz. Nuriye Semih'i savunacak binlerce avukat ve halk var. Devrimci avukatlar bugüne kadar hiç bir saldırı, işkence ve tutuklama terörüne teslim olmadılar, tecrit de  teslim olmayacaktır" dedi.
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın açlık grevinin 198. gününde olduklarını hatırlatan Ezgi Yergin, sağlık durumlarının hakkında bilgileri aktararak  "Sağlık durumları her gün kötüye gidiyor. Zorla müdahale tehtidi ıitındı direnişlerini sürdürmeye çalışın dostlarımızın, deri dökülmesi, deri kuruması, deri incelmesi ve yatak yaraları mevcut. Nuriye Gülmen sürekli kusmakia birlikte yürümekte zorluk çekiyor ve savunmasını yazmakta ciddi zorluk çekiyor. Böbrek ve sırt ağrıları günlerini geçirmekte zorlanacakları kadar artmış durumda. Kitap sınırlaması ise gardiyanlar tarafından keyfi bir uygulama olarak devam etmektedir" dedi.
Yergin sözlerini "OHAL faşizminin tüm zorbalığına ve sağlıklarını kaybetmelerine rağmen hiç yitirmedikieri şey haklılıklarından ve inançlarından bize ulaştırdıkiarı direnç ve umuttur. Bu direnç ve umutla alanlarda olmaya devam edeceğiz.
Nuriye Semih dostlarını onların iradesini ve gülüşünü sahiplenmek için 28 Eylül'de duruşmaya çağırıyoruz. Bu dava hepimizin, bize omuz verin onları özgürleştirelim" diyerek tamamladı.

"Güzel Ana Sıkılı Yumruğuyla Aramızda"
Eylemde, hayatını kaybeden Cumartesi Anneleri'nden Güzel Şahin de anıldı. Onun vasiyeti üzerine "Anaların Öfkesi Katilleri Boğacak" sloganı atılarak "Güzel Ana sıkılı yumruğuyla hep aramızda olacak" denildi.
Basın açıklaması 28 Eylül’de yapılacak duruşmaya katılma çağrısı ve sloganlarla sona erdi.