Hep söyleriz, Latin Amerika bir devrim laboratuvarıdır. Devrimler, ayaklanmalar, isyanlar, gerilla mücadeleleri, seçimler, parlamento, darbeler, karşı devrimler, renkli devrimler... Hemen her Latin ülkesinin içinden geçtiği deneyimlerden. Girilen yol ne olursa olsun hep yönü sosyalizme doğrudur.
Bugün Yunanistan’da gençlik eylemde idi. Aleksis’in ölümünün üzerinden 14 yıl geçmişken, Yunanistan gençliği yine sokaklarda.
Bundan tam 90 yıl önce Cenevre'de kanlı bir katliam yaşandı. Bu katliamla amaçlanan, anti faşist dalgayı kırmak ve işçi sınıfının sesini boğmaktı.
Rusya ne zaman bir bölgeden geri çekilse, başlanıyor hep aynı terane okunmaya; “Rusya dağıldı, yenildi, bitti...” vs. Ve hızını alamayan şu zavallı faşist komedyen çıkıp ekranlara, bar bar bağırıyor; “Putin’le aynı masaya oturmam!” Sanırsınız Putin, Zelensky’nin kapısında yatıyor. Sonra Rusya’nın ufak bir karşılık vermesiyle tüm bu sahte özgüven tuzla buz olup, yerini “Rusya bizi yok etmek istiyor!” türünden zırlamalara bırakıyor. Bu döngü, 24 Şubat’tan beri hep böyle.
Yunanistan'da halk, ülkenin dört bir yanında 1973 Atina Politeknik Ayaklanmasının 49. yıldönümünü 17 Kasım Perşembe günü büyük anti-emperyalist eylemlerle kutladılar. Tüm İşçi Militan Cephesi (PAME), Öğrenci Mücadelesi Cephesi (MAS) ve Yunan Uluslararası Gözetim ve Barış Komitesi (EEDYE) ve pek çok örgüt Atina ve diğer şehirlerde yürüdü.