Yazdır

Barzani istifa etti! Güney Kürdistan yasalarını çiğneyerek oturmaktaydı koltuğuna. Anayasaya rağmen oturmaktaydı. Parlamento atılmıştı bir kenara. Seçimsiz, tüm meşruiyetini yitirmiş bir başkanlık!

Son kozu referandum oldu. Durumunu sağlama almış olacaktı. Meşruiyet kazanacak, küllerinden yeniden doğacaktı. İsrail açıktan arka çıkarken Beyaz Saray’ın dolaylı oluru neredeyse tamamdı. Kürt halkı zaten özgürlüğü için bedel ödemeye hazırdı. Tüm ilerici güçler Barzani’nin tüm kirli hesaplarına rağmen, ezilen bir ulusun kendi kaderine tayin hakkına karşı çıkmayacaktı. UKH açıktan karşı çıkıp uyarsa da zarlar atıldı. Başlangıçta her şey umduğu gibi gitti. Ama güçler dengesi hızla döndü. Burjuva Barzani, halkın gücüne yaslanmayan işbirlikçi burjuva yönetim hızla çöktü. İstifa mektubunda “ABD buna neden sessiz kaldı” diye söylenmesi, hem kimlere bel bağladığını gösteriyordu, hem de uğradığı ihanetin yarattığı kırgınlığı.

Sonuçta zarlar atıldı, taşlar yerinden oynadı. Hiç kuşku yok, Barzani ile birlikte tüm burjuva önderlikler de derin yaralar aldı. Bundan sonrası halkçı güçlerin çok daha etkin olduğu bir Kürdistan mücadelesi olacak!

Kürdistan devrimi tüm bölgeyi derinden sarsmaya devam edecek!