< < Yüreğimizi Ve Bilincimizi Zaferi Kazanmak İçin Hazırlayalım!

 Ölüme doğru giderken yaşama sevinci ve devrim ateşi bitmeyen dört yürek... Bir bahar günü devrime adanmışlığın, umudun ve zafere inancın yeni bir sayfasını gördük onlarda. Dört yürek, dört beden en elverişiz koşullarda faşizmin, dinci gericiliğin üstüne yağdırdılar mermilerini. Hem de hiç tereddüt etmeden. Eylem hazırlığındayken faşist devletin ve emperyalistlerin beslediği dinci gerici tosuncukların elinde -El Nusra- tutsak olmayı reddederek, sarıldılar özgürlüğe adanmışlığa giden yola. Onlar ölümsüzlüğe açarken ellerini geride güzelliklerini, adanmışlığı, tereddütsüzlüğü, umudu ve zafere olan inancı bıraktılar bizlere. Onların tarihe düştüğü notlardan nice destanlar kahramanlıklar yaratılacak. Onlar tarihsel görevini büyük bir inanç ve kararlılıkla yerine getirdiler.

Şimdi sıra bizde; Dörtlerin, Denizleri, Mahirleri, Mazlumları, İboları ve ölümsüzleşen nice devrim savaşçısını örnek alarak adanmışlığın en mükemmelini yaratarak, işçi sınıfının ve ezilen halkların umudu devrimin sıra neferleri olmaya devam edeceğiz.

Türkiye Kürdistan birleşik devrimi yeni bir süreçten geçiyor. Bu süreç iç savaşın geldiği en sert düzeydir. Faşist devlet içerde ve dışarıda işçi sınıfı ve emekçi halklara ve yüreği insanlık adına atan herkese amansız bir savaş açmış durumda. Bu savaş devrim ve karşı devrimin son kapışmasına doğru hızlı bir şekilde girdiğimizi gösteriyor. Rojava’ya yapılan hava saldırısı faşist devletin ne kadar gözü döndüğünün en açık fotoğrafıdır. İçerde ise baskılar, gözaltılar, tutuklamalar ve yeni KHK’lar ile, topyekün faşist uygulamalar hız kesmiyor. Faşist devlet saldırdıkça batıyor, battıkça saldırılarını artırıyor. Bunlar son çırpınışları.

Dört yiğit genç; İdil, Cömert, Cihan ve Zahide yoldaşlar, faşizmin dinci gericiliğin üstüne silahla, bilinçle öfkeyle yürüyerek yepyeni aydın bir gelecek olan sosyalizm ve devrimin birer savaşçıları olarak tarihe adlarını yazdırdılar. Gülüşleri umut inanç ve aydınlık olan dörtlerin eylemi öfkemizi daha fazla biledi.

Sözün yerini eylemin aldığı tarihsel bir süreçteyiz. Bu tarihsel süreçte her savaşçı yüreğini ve bilincini zaferi kazanmak için hazırlamalıdır. Güçlü olan devrimdir! Zafer bizim ve emekçi halkların olacaktır.

Derraza Savaşçıları Ölümsüzdür!

Faşizmi Döktüğü Kanda Boğacağız!

TKEP/L ROJAVA PARTİ KOMİTESİ