Yerel seçimler sonrası Türkiye ve Kürdistan halklarını neler bekliyor? Şimdi yanıtı en çok aranan soru, yerel seçim sonuçları ne olacak değil, seçimler sonrası iki ülkenin işçi ve emekçi sınıflarını neler beklediğidir. ...

Dinci-faşizm her cephede köşeye sıkışmış durumda. Saldırıları güçlülükten kaynaklanmıyor. Siyasi iktidarın saldırılarını bu denli yoğunlaştırmış olmasının temel nedeni dağılan devlet aygıtını ayakta tutma çabasıdır. Onlar bunu "içinden geçmekte olduğumuz kritik süreç", "varlık yokluk sorunu " vb gibi sözlerle açıklıyorlar. Ancak şovenizmi kışkırtarak, vatan-millet-sakarya nutuklarıyla toplumun bir kesimini diğer kesimine karşı açıktan saldırılara teşvik ederek iktidarlarını korumaya çalışıyorlar.

Hasbelkader devlet aygıtının başına oturmuş şahsın, her fırsatta "buna izin verecek misiniz" diyerek toplumun bir kesimine, herhangi bir nedenle sokağa çıkacak olanlara saldırmaları için açık çek vermesi, ne kadar güçlü konumda olduklarını değil, aksine ne kadar güçsüz durumda olduklarını gösteriyor. Durup durup "Atatürkçülük" vb gibi argümanlara sarılmaları boşa olmasa gerek. Onları bu kadar yanar-döner duruma getiren şey, kurnazlıkları, geleceği hesap ettikleri, 2019 seçimine yatırım yaptıkları vb değil, bugünü kurtarma çabalarıdır.

Halkın bu durumları görmediği, iktidarın yalanlarını her defasında yuttuğu, seçim zamanı gelince gidip oylarını bunlara verdiği vb oportünist- reformist kuruntulardan başka birşey değildir. Bunlar 1905 Devriminden hemen önce "Rusya'da devrimci bir halk yoktur" diye düşünen menşevik hemcinslerinden farklı değillerdir. Emekçi sınıflarda içten içe kaynaşan devrimci öfkeyi ve kabarışı göremiyorlar.

Siyasi iktidarın hem içeride hem dışarıda içinde bulunduğu çıkmazı, her yerde "hasta adam" muamelesi gördüğünü kavrama yetisinden yoksunlar. Sanki TC devleti, attığı her adımı devrimin baskısı altında atmıyormuş gibi, NATO'ya efelenmelerini, AB'ye rest çekmelerini, ABD'ye kabadayılanmalarını "eksen kayması" olarak değerlendiriyorlar, sonra da bu kadar kafa karışıklığı yetmiyormuş gibi, daha fazla kafa karışıklığına düşüyor, devrimci bakış açısından tamamen uzaklaşıyorlar. Yarın kalkıp birileri bu devleti, anti-emperyalist vb ilan ederse şaşırmamak gerekiyor.

Oysa olan biten acemi bir cambazın ip üstünde oynamasından başka birşey değildir. Aşağısı uçurumdur ve cambazın dengesi iyice bozulmuş durumdadır. Tribünler hızla boşalmaktadır ve az sayıda şakşakçıdan başka kimsenin sesi duyulmamaktadır. Tarihte her çıkar grubu ve suç örgütünün başına gelenler, bugünkü siyasi iktidarın da başına gelmektedir. Kaptanın gemiyi ilk olarak mı yoksa son olarak mı terkedeceğini gelişmeler gösterecektir.

Bu koşullar altında, Afrin'i şöyle yapacağız, Kandil'de şöyle yapacağız sözleri, kısa bir süre önce sarfettikleri, "Şam'da sabah namazı kılarız" hamasetine benziyor. Kazın ayağının hiç de öyle olmadığını dünya alem biliyor. Bu hamasetle etkileseler etkileseler, Estergon Kalesi türünden aventür filmlerle büyümüş bir kuşağı etkilerler başka kimseyi değil. Sözümüzün doğru olup olmadığını görmek isteyenler, son zamanlar TC devletinin kendisini kollarına bıraktığı Rusya'nın Suriye'nin geleceğine dair Kürtlerin de sözhakkı olduğunu teyit eden beyanlarına baksınlar.

Dinci-faşizm, her yönden kuşatılmışlık altındadır ve yıkılıp gitmeleri uzun zamanı almayacaktır. Önemli olan işçi sınıfı ve emekçi halkların bunun için ayağa kalkması ve gerçek öncüleri etrafında kenetlenmesidir. Devrimci bir program etrafında birleşen yığınlar, cambaza ölüm parandesi attırmakta tereddüt etmeyeceklerdir.

Türkiye tekelci sermayesi, kendi egemenliğini ve sınıf çıkarlarını sürekli tehdit altında gördü. Sınıf iktidarını ve çıkarlarını korumak için, siyasi iktidarın, devletin tüm g...

“Avrupa Komünist Hareketi” adı altında bir araya gelen birkaç “komünist” parti, “Ukrayna'daki emperyalist savaşın ikinci yılında komünistlerin geride bıraktığımız dönemdeki...

Kent Savaşları Olan biteni Kürt halkı gördü. 1 Kasım 2015 seçimlerinde katılım, Kürdistan'da %60 düzeyinde kaldı, “özerklik oylanacak” söylemi işe yaramamıştı. Demirtaş, “...

Kritik Eşik: 6-8 Ekim Ardı ardına iki seçim, ihtiyaç duyduğu özgüveni dinci-faşizme vermedi. Ne Geziye, ne de Aralık’taki saray darbesine yönelik bir cadı avı başlatacak güce sahip...

Tarım-Sen sosyal medya hesabından paylaşım yaparak Agrobay işçilerinin Ağustos ayı maaşları ve fazla mesai ücretlerinin ödendiğini duyurdu. Sendika işçilerin tazminatlarının da öde...

Okmeydanı Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesinde Diş Hekimi M.Ş'nin 8 Mart bildirilerini asan SES üyesi kadın sağlık emekçilerine saldırısına ilişkin SES Şişli Şubesi basın toplant...

Agrobay Seracılık işçileri Ankara’daki siyasi parti ve bakanlıklarla yaptıkları görüşmeler ardından Madenci Anıtı önünde açıklama yaparak, “Emeğimizi ve alınterimizi istiyoruz...

Brüksel'de çoğunluğunu Rojavalı Kürt ailelerin oluşturduğu mahallede Newroz kutlamalarının ardından yapılan faşist saldırı, İsviçre'nin Basel kentinde 25 Mart’ta (dün) yapılan b...

Gezi: Bir Devrim Başlangıcı Gezi-Haziran ayaklanmasından, 24 Haziran 2018 seçimlerine kadar geçen dönemi ele alacağımız bu bölümde, konuyu, parlamenter mücadele biçiminin tartışılm...

Arama

LENİNİST TEORİ

ÖNSÖZ

           Tüm Sayılar

Yeni Kitaplarımız

E-Kitap

Tüm E-Kitaplar için resme tıklayınız...

Devrimin Çağrısı

 

Editoryal 2023-2

 

 

Zafere Kadar Genç Yoldaş

Ukrayna Kimin Savaşı

 

Dergilerle Kısa Tarih