Yazdır

DGD-Sen üyesi oldukları için önce ücretsiz izine çıkarılan ardından Kod 29'la işten çıkarılan ve 74 gündür mücadele eden Migros depo işçileri, ücretsiz izin ve Kod 29 saldırısına karşı TÜSİAD önünde eylem yaptı.

Sendikaya üye oldukları gerekçesiyle ücretsiz çıkarılan daha sonra da Kod 29'la işten atılan Depo Liman Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD-SEN) üyesi Migros Depo işçileri, çalıştıkları depo önünde başlattıkları eylemlerini 74. günde Beyoğlu'nda bulunan Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) önüne taşıdı.

Taksim'de bulunan TRT binası önünde toplanarak TÜSİAD'a yürümek isteyen işçiler polis engeliyle karşılaştı. Bir süre polis ile tartışan işçiler daha sonra TÜSİAD'ın önüne doğru yürüdü. TÜSİAD önünde basın açıklamasını Migros Depo işçisi Ümit Gürler yaptı. 

 

"Pandemide Patronların Çarkları Dönsün Diye Yüzlerce İşçi Hayatını Kaybetti"

Covid-19’un pandemi olarak ilan edildiği günden bu yana bir yıl geçtini, ilk günden bu yana “çarklar dönsün üretim sürsün” diyerek alınan önlemlerin tamamının patronları korumaya işçiyi ise patronların insafına bırakmaya dönük olduğunu belirten Gürler, iktidar tarafından içi boş “evde kal” çağrıları yapılırken milyonlarca işçinin hayatta kalmak için yüzler, binler halinde farbrikalarda, şantiyelerde, atölyelerde, depolarda ölüm pahasına çalışmak zorunda bırakıldığını ve bir yıl içinde binlerce işçinin hastalandığını yüzlercesinin hayatını kaybettiğini söyledi.

 

"Kod 29'la İşçiler Damgalandı Tüm Hakları Gasp Edildi"

Covid-19'un pandeminin ilk gününden bu yana bir işçi sınıfı hastalığına dönüştürüldüğünü, iki buçuk milyon işçinin ücretsiz izin dayatmasıyla aylık bin yüz altmış sekiz lira sefalet ücretiyle yaşamaya zorlandığını, işçilerin kıdem ve ihbar hakları gasp edildiğini hatırlatan Gürler "Sözde işten çıkarma yasağı ile işçiler Kod 29 saldırısı ile tüm haklarına çökülerek işten atıldı, cezalandırıldı, damgalandı" dedi.

"Gıda tedarik zincirinin önemli bir parçası olan depolarda pandemi ilanının ilk gününden bu yana patronların insafına terkedilen işçiler; alınmayan önlemler, uzun çalışma saatleri, zorunlu mesai dayatması, sağlıksız çalışma koşulları altında taciz ve mobbinge maruz kalarak vahşi sömürü koşullarında çalışmaya zorlandı" diyen Gürler, sendikanın depolardaki çalışma koşullarıyla ilgili pandeminin ilk günlerinden bu yana yaptığı çağrılar karşılıksız kaldığını söyledi.

 

"İşçiler Açken Tuncay Özilhan’a Huzur Yok"

Türkiye’nin en büyük sermaye gruplarından olan Anadolu Grubu bünyesindeki Migros’un depolarında günde 16 saat çalışmaya, tacize, mobbinge, ağır çalışma koşullarına, kölelik dayatmasına karşı örgütlenerek sendikamıza üye olan işçilerin ücretsiz izine çıkarılarak cezalandırılmak istendiğini, bu dayatmayı kabul etmeyen Migros depo işçilerinin 5 Ocak tarihinden bu yana Migros’un Kocaeli Çayırova’da bulunan deposu önünde; ağır çalışma koşullarının düzeltilmesi, salgına karşı önlemlerin alınması, işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarına uygun çalışma koşullarının sağlanması, kadın işçilere yönelik tacizin önlenmesi ve tacizci depo amirlerinin işine son verilmesi talepleriyle eylemde olduğunu hatırlatan Gürler, "Migros yöneticileri ile defalarca görüşme talep ettik, Migros’un bağlı bulunduğu Anadolu Grubu genel müdürlüğüne depolardaki ağır çalışma koşullarıyla ilgili hazırladığımız dosyamızı teslim ettik, bir muhatap aradık, karşılığı ise direnişçi depo işçilerini ahlaksız ilan ederek Kod 29 ile işten atmak oldu. İşçileri salgın koşullarında açlıkla terbiye etmeye çalışanlara karşı 'İşçiler açken Tuncay Özilhan’a huzur yok' diyerek direnişimizi Anadolu Grubu önüne taşıdık, taleplerimizi büyük patron Tuncay Özilhan’ın gökdelenleri önünde haykırdık" dedi.

 

"Özilhan'dan Talimat Alan Emniyet Gözaltına Aldı Tehditlerde Bulundu"

Anadolu Grubu Yönetim Kurulu başkanı ve TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan’ın talimatlarıyla hareket ettiği açık olan emniyet güçleri tarafından defalarca gözaltına alındıklarını söyleyen Gürler, işçilerin ve ailelerinin emniyet tarafından aranarak, tehdit edildiğini, sendika yöneticilerinin takip edilerek, keyfi aramalar ve tehditlerde bulunularak direnişi kırmaya çalışıldığını belirtti.

 

"Korkmuyoruz, Geri Adım Atmayacağız"

Gürler, "Şimdi buradayız, Türkiye’nin en büyük patron örgütü; milyonlarca işçinin kanından, canından beslenen, bedenlerini çiğneyerek servet biriktiren, zenginliklerine zenginlik katarak semiren patronların en büyük örgütü TÜSİAD genel merkezi önündeyiz. Mücadelemizden bir adım geri atmayacağımızı buradan bir kez daha ilan ediyoruz, korkmuyoruz!" dedi.

 

"Örgütlenme Özgürlüğü Sadece Patronlara Mı Var?"

Patronların TİSK’i, TOBB’u, TÜSİAD’ı, MÜSİAD’ı gibi onlarca örgütü varken, işçiler sendikalara üye olmak istediğinde Kod 29 ile ahlaksız ilan edilerek işten atılıyor veya ücretsiz izne çıkarılarak açlıkla terbiye edilmeye çalışıldığını söyleyen Gürler, iktidarın her gün bir yenisini eklediği teşvikler, yasal düzenlemelerle işçilerin kazanılmış haklarına saldırarak patronların kârına kâr katmaya, sömürüyü katmerlemeye devam ettiğini belirterek "Bu ülkede örgütlenme özgürlüğü sadece patronlara mı var?" diye sordu.

 

"Servetiniz Bizden Çaldıklarınızdır Geri Alacağız!"

Gürler sözlerini "Bizler, patronlar ve onların kuklaları siyasal iktidar karşısında çaresiz olmadığımızı biliyoruz. Gücümüzü birliğimizden ve işçi sınıfımızın dayanışmasından alıyoruz. 74 gündür bu güçle direniyor, sırtımızı sınıf kardeşlerimize dayayarak omuz omuza vererek mücadelemizi büyütüyoruz. Buradan bir kez daha ilan ediyoruz, örgütlenme hakkımıza ısrarla sahip çıkmaya devam edeceğiz, kölelik dayatmalarına boyun eğmeyecek, taleplerimiz karşılanıncaya kadar direneceğiz ve mutlaka kazanacağız. Servetiniz bizden çaldıklarınızdır. alacağız!" diyerek tamamladı.

 

"Ahlaksız Olan Tuncay Özilhan'dır"

Eylemde konuşan şçilerden Nur Kılınç, daha önce defalarca polisleri tarafından saldırıya uğradıklarını belirterek bugün de polisin saldırması tesadüf olmadığını söyleyerek polise tepki gösterdi.

Kod 29 bahane edilerek sendikal haklarının engellendiğini belirten Kılınç, "Sendikal haklarımızı savunduğumuz için bugün işten atılan işçiler olarak 'ahlaksızlık' ile suçlanıyoruz. Biri çıksın tek bir ahlaksızlığımızı göstersin bizde özür dileyelim. Asıl ahlaksızlık depolarda kadın arkadaşlarımızı taciz eden amirler, yöneticilerdir. Asıl ahlaksız Tuncay Özilhan'dır. Asıl ahlaksızlar emeğimizin üzerinden servetine servet katıp 74 gündür bizi görmeyen Anadolu Grubu'dur" dedi.