< Sorumlu Kim?

Beklenti, dinci faşist iktidarın başının Bağdat seferinden sonra saldırının başlayacağı idi. Hayır, beklemediler! ...

İzmir’de yaşanan depremin hemen sonrasında herkeste bir sorumluluğu birbirinin üzerine atma gayreti belirdi ki, sorma gitsin! Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı, Bayraklı Belediyesini suçluyor hasarlı ve çürük, oturmaya elverişli olmayan binaları tespit edip mühürlemedi diye. Bayraklı Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nı suçluyor bu yapıların olduğu yere imar izni verdi diye. Çevre ve Şehircilik Bakanı da ev sahiplerini suçluyor, binaların depreme dayanıklı olmadığını tespit edip kendilerine bildirmedi diye. Bu kadar can kaybına malolmamış olsa traji-komik bir durum diyeceğiz; ama ne yazık ki işin hiç komik yanı yok!

Bu adamlar sorumluluğu birbirlerinin üzerine atmak suretiyle işin içinden sıyrılmaya çalışıyorlar; ama aslında ortaya çıkan trajediden hepsi sorumlu! Sadece onlar da değil; bir bütün halinde kapitalist sistem sorumlu. İnsanları göz göre göre böyle evlere tıkanlar; büyük rantlar elde etmek için bu evleri yapanlar; bu evleri yaparken masraftan kısayım diyerek malzemeden çalanlar ya da kötü / kalitesiz malzeme kullananlar; bir an önce yapıp bitireyim de yatırımımı kâra dönüştüreyim diye düşünenler; bunlara imar izni verenler; yapıları denetlemekle görevli olup aldıkları rüşvetlerle vb yapılara sağlam raporu verenler; yapıları denetleme konusunda hiçbir bilgileri olmadığı halde bilirkişi edasında şirket kurup yapı denetimi yapanlar, yaptıranlar; yapı denetleme ve rapor hazırlama yetkisini TMMOB gibi bu konularda yetkin olan kurumlardan alıp taşeron şirketlere peşkeş çekenler...

Yani baştan aşağı bütün sistem; tekelci kapitalizm. Kapitalist sömürü sistemi; artı-değerin ranta ayrılan kısmını ceplerine indirenler ya da indirecek olanlar. İnşaat şirketleri, müteahhitler, malzeme sağlayıcılar, yapı-denetim şirketleri, toprağı nefessiz bırakacak kadar buldukları her yere inşaat yapmayı gelişmenin ölçütü olarak gören; “inşaat sektörü ayakta ise ekonomiye bir şey olmaz” kafasındaki hükümetler; işçilerin önemli bir kısmının burada istihdam edildiğini bilerek işsizliğe çözüm bulduklarını düşünen siyasi anlayışlar vb vb. saymakla bitmez!

Ama gelin görün ki, her deprem sonrası ilk yapılan açıklamalarda bunların hiçbirine değinilmez; “takdir-i ilahi” denilerek geçiştirilmeye, acı içerisinde olanlar avutulmaya, bir süre sonra da bunların hepsi unutturulmaya çalışılır; ta ki yeni bir felakete / göz göre göre katliama kadar! O zaman film baştan sarılır; aynı teraneler tekrarlanır.

İşin bir de siyasi rant boyutu var; herkes “buradan nasıl nemalanırım”ın derdine düşer! “Yaraları sarmak” adı altında deprem bölgesine koşulur; bir kaç TV ekranında boy gösterilir ve böylece “görev ifa edilmiş” olur. Sonra ölen öldüğüyle kalır; sadece insanların yardımlaşması, karşılık beklemeden dayanışması acıları bir nebze olsun azaltır. Zaman geçer; derken asıl sorumlu ve sorumlular unutulur / unutturulur...

Ama bu hikayenin sonu hep böyle bitmek zorunda değildir! Her felakette ölmek, yakınlarını kaybetmek yoksulların kaderi değildir. Onlar ağır ellerini toprağa basıp doğruldukları ve gerçek sorumluların yakasına yapıştıkları zaman, bu hikayenin sonu “inanılmayacak kadar güzel olacaktır” sevgili okurlar.

Çorlu'da 25 kişinin can verdiği tren kazası davasında karar çıktı. Dönemin TCDD Bölge Müdürü Nihat Aslan'a 15 yıl, Levent Meriçli'ye taksirle ölüme sebebiyetten 9 yıl 2 ay, Mümin ...

Beş yıl önce İşçi Temsilcileri Konseyi Hazırlık Komitesi toplantılarının birinde serbest kürsüye çıkan bir işçi, “İlk defa buradayım, bu taraftayım. Yıllardır işçiyim, send...

1 Mayıs yaklaşırken sendikaların 1 Mayıs çalışmaları ve çağrıları da yoğun bir biçimde devam ediyor. ...

  Özel Evrim Okulları'nda öğretmenlik yaparken sendikal nedenle işten çıkarılan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali'nin açtığı işe iade davası İstanb...

“İnsanlık onuru için Ermeni Soykırımı ile yüzleşelim, faşizmle hesaplaşalım” diyen HBDH Yürütme Komitesi, 24 Nisan 1915 yılının Ermeni halkımıza karşı soykırımının başla...

İHD İstanbul Şubesi, "Ermeni soykırımı tanı, af dile, tazmin et" diyerek Ermeni soykırımının 109. yılında bir basın toplantısı düzenledi. ...

Çıraklık okulları diye bildiğimiz ama çocuk işçiliğinin yasallaştırılmasından başka bir şey olmayan Mesleki Eğitim Merkezi / MESEM adlı proje 2022 yılında MEB tarafından başlat...

HBDH Yürütme Komitesi, 24 Nisan günü bir açıklama yayınlayarak Kürdistan’a ve Kürt halkına yönelik saldırıları protesto etti. ...

Davul zurna çalarak ilan ettiler işgal saldırısının gelişini. Bilinen, görülen bir olguydu bu. Hakan Fidan, İbrahim Kalın mekik dokuyup durdular bölgede. Daha seçimlerden önce cümle c...

Arama

 

LENİNİST TEORİ

ÖNSÖZ

           Tüm Sayılar

Yeni Kitaplarımız

E-Kitap

Tüm E-Kitaplar için resme tıklayınız...

Devrimin Çağrısı

 

Editoryal 2023-2

 

Zafere Kadar Genç Yoldaş

Ukrayna Kimin Savaşı

 

Dergilerle Kısa Tarih