Yazdır

 

Merhaba ben İsa Eroğlu. Askerden geldikten sonra Kale Kayış fabrikasına girdim, orada altı yıl çalıştım. Bu son çıkışımızdan önce ben Kale Kayış’tan kovulmuştum. Çok tozlu pis bir ortamdı. İş kazalarının önü arkası kesilmiyordu.

Ben kalite kontrol bölümünde çalışıyordum. İş kazalarının önüne geçemeyince sendikalı olma ve dışarıya çıkma kararımız oluştu. Bir hak aramaya gittiğinizde, koşullarınızı düzeltmeye çalıştığınızda, bunun hakkı bu olmamalı dediğinizde ya kapıyı gösteriyorlardı ya da işine bak diyorlardı. Bana da kapı göstermişlerdi. Tekrardan konuşuldu ve ben işe geri döndüm, 7 aya yakın işsiz kalmıştım.

Geri döndüğümde iş kazalarına karşı, işçi sağlığı iş güvenliği önlemleri yoktu, insan orada önemsenmiyor. Sendikalı olalım üzerinden konuştuk ve üye olduk. İlk zamanlar 170 kişi vardık. Patron duyunca işçileri yemeğe götürmeye başladı, “sendika kötüdür” diyerek konuştu. İşçilere 300’er lira para verildi. Sendikalı olmaktan vazgeçirebilmek için birçok şey denediler.

6 sene boyunca Faruk Dağlı ile bir kere karşılaşmadım. Sendika lafı geçmeye başladığından beri adam yanımızdan eksilmez oldu. Sendikayla konuştuk kendi isteğimizle dışarı çıktık. Dedik, “biz dışarıda olacağız, çünkü sendikanın fabrikaya girmesini istiyoruz”. O zaman baskılar da başladı. Emekli 3 komutanı aldılar işe, disiplin gelsin diyerek. Amirimiz olacaklar ve işçilere disiplin verecekler güya, “tam dakikasında mola bitecek, herkesi yerinde göreceğim” diyerek. İki abimizi işten çıkardılar sırf bu örgütlenmeden dolayı. Biz dedik bu böyle olmayacak. Bize de baskılar yapılıyordu. Madem böyle, o zaman biz de dışarı çıkma eyleminde bulunalım dedik.

İşe gittiğimde öksürdüğümüzde bile balgamımızda siyah toz geliyordu. O tozlu ortamdan çıkmak sağlığımıza da iyi geldi. Dışarıda bekliyoruz, ama sadece yüzümüz yanıyor. 3-4 aydır çalışma saatleri 8 saate düştü. 12 saat çalıştığımızda eve gittiğimizde vur kafayı yat, ne çocukla ilgilen ne ailenle ilgilen, dışarıda hiçbir sosyal aktivitemiz olamıyordu. Biz şimdi sohbet etmeye başladık.

Bundan sonrasında nasıl yaşamak istediğimi sorarsanız, daha düzenli, sosyal haklara sahip olarak çalışmak istiyoruz. İlk dışarı çıktığımızda amirler geldiler bir taslak hazırlayarak “içeri girin, çalışmaya başlayın” dediler. Biz girmedik. Çünkü onlar içerde bizi parçalamaya çalışacaklardı. İşten kovacaklardı, baskı uygulayacaklardı o yüzden bizde girmedik. Gittiği yere kadar da gideceğiz.

Kale Kayış’tan Bir İşçi