Yazdır

İzmir'de insan hakları savunucuları hukukçular 19 Aralık 2000 Zindan Katliamı'nda yaşamını yitiren devrimci tutsakları andı.

Devletin 19 Aralık 2000 tarihinde “Hayata Dönüş Operasyonu” adıyla 20 zindanda eş zamanlı gerçekleştirdiği katliamda yaşamını yitiren devrimci tutsaklar İzmir'de insan hakları savunucuları ve hukukçular tarafından anıldı.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgür için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD),  Türkiye İnsan Hakları Vakfı  (TİHV), Ege Tutuklu Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EGE-TUHAY-DER), Hak İnisiyatifi, Halklar Arası Dayanışma Köprüsü Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği ve İMCE Dostluk ve Dayanışma Derneği İzmir Şubeleri, “Hayata Dönüş Operasyonu” adı verilen 19 Aralık Katliamı'nın 20’nci yıl dönümüne ilişkin İzmir'de ortak basın açıklaması yaptı. 

Konak eski Sümerbank önünde yapılan açıklamada, "19 Aralık Katliamını Unutmadık, Unutturmayacağız" yazılı pankart ile katliamda yaşamını yitirenler devrimci tresimleritutsaklarınin yer aldığı pankart açıldı.

 

"Tutsaklara Yönelik Saldırı Sürüyor"

Basın açıklamasında konuşan ÇHD İzmir Şube Genel Sekreteri Erdoğan Akdoğan, 19-22 Aralık 2000 tarihleri arasında aynı anda ülke çapında 20 ayrı hapishanede siyasi tutukluların kaldığı bloklara operasyon düzenlendiğini hatırlatarak operasyon sonucunda 30 tutuklu ve 2 asker olmak üzere toplam 32 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti. Akdoğan, tutsaklara yönelik saldırganlığın bugün de iktidar eliyle sürdüğünü söyledi.

 

"Hapishanelerde Yeni 'Hayata Dönüş' Rutini"

Katliama katılan askerlerin yargılamalarının göstermelik yapıldığını ifade eden Akdoğan, "Devletin işlediği tüm suçlarda olduğu gibi burada da cezasızlık temel politikadır" dedi. AKP iktidarı döneminde çok sayıda yeni hapishanelerde inşa edildiğine dikkat çeken Akdoğan, "Hapishaneler hasta tutuklu-hükümlülerin tabutu işlevi görmektedir. İşkence, kötü muamele, sağlık haklarının gasbı hapishanelerde 'yeni hayata dönüş' rutinidir. Tecrit politikası tüm hapishanelerde, hapishane yönetimleri ile bakanlık arasında topu birbirlerine attıkları bir oyuna dönmüştür" dedi.

 

"Hapishanelerdeki Tecrit Sonlandırımalı"

Hapishanelerde izolasyon ve tecrit uygulamalarının sürdüğünü hatırlatan Akdoğan, koronavirüs salgını önlemleri adı altındaki uygulamalarla tecridin daha da ağırlaştırıldığını söyledi. Bu dönemde 10 tutsağın haftada 10 saat yan yana gelerek sohbet etme hakkının gasp edildiğini söyleyen Akdoğan, "Halen hapishanelerde açlık grevi yapan mahpusların taleplerine kulak verilmeli ve tüm hapishanelerde sürmekte olan tecrit uygulamaları sonlandırılmalıdır" dedi.

 

"Bu Topraklar Emekçiler, Halklar Hapishanesi Oldu"

Ekonomiden toplum sağlığına kadar ülkenin tüm meselelerini güvenlik sorunu haline getiren, toplumu kutuplaştıran, ülke içinde ve dışında şiddeti esas alan, bilhassa da Kürt sorununun ve uluslararası sorunların çözümünde çatışma ve savaşı tek yöntem haline getiren, siyasi iktidarın hukuku baskı ve sindirme aracı olarak kullanmaya yönelik politikaları sonucunda bugün tüm ülkenin hapishane koşullarında yaşamakta olduğunu söyleyen Akdoğan "Bu topraklar emekçiler, ezilen halklar, yok sayılan inançlar için halklar hapishanesidir. 19 Aralık üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen maalesef değişen bir şey yoktur. Adalet Bakanı'nın 'yeni hapishanelerin inşası sürüyor' açıklaması bile bu vahim tabloyu özetlemeye yeter" dedi.

 

"Mücadeleye Devam Edeceğiz"

Akdoğan, hapishanelerin toplumun aynası olduğunu belirterek sözlerini , "19 Aralık katliamını unutmadık, unutturmayacağız. Katliamın sorumlusu tüm failler yargılanıp cezalandırılana, adalet yerini bulana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" diyerek tamamladı.