Yazdır

İstanbul'da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü Kadıköy'de "Büyük Kadın Buluşması"yla kutladı.

Her yıl 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yaklaşırken kadın örgütleri de çeşitli etkinliklerle özgürlük taleplerini haykırıyor. Bu yıl kadınlar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nünde Kadıköy'de Beşiktaş İskele Meydanı'nda gerçekleştirilen "Büyük Kadın Buluşması'nda bir araya geldi.

Aralarında Emekçi Kadınlar'ın (EKA) da bulunduğu kadın örgütleri renkli pankartları ve dövzleriyle Kadıköy sokaklarından sloganlarla Beşiktaş İskele Meydanı'na yürüdü.

EKA'lı Kadınlara Vapurda Polis Engeli

Emekçi Kadınlar (EKA), Eminönü İskelesi'nde vapura binerken polis engeliyle karşılaştı. Pankart ve dövizlerle vapura binemeyecekleri söylenerek elkonulmak istendi. EKA'lı kadınlar ellerindeki pankart ve dövizlerle vapura binmelerinde hiçbir engel bulunmadığını belirterek pankart ve dövizleri vermedi. Yaşanan tartışmalarla uzun süre bekletilen EKA'lı kadınlar kararlıkla yaptıkları itiraz sonucu vapura binerek Kadıköy'e geçti.

 

"Harekete Geç! Dünyaya Başkaldır!"

Emekçi Kadınlar (EKA), renkli harflerle yazılmış "Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü" yazılı pankart, kırmızı harflerle "İsyan Et", "Başkaldır" yazıları ve "Dünyaya Başkaldır" logolu renkli dövizlerle Kadıköy PTT önünde toplanarak "Yaşsın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü", "Harekete Geç İsyan Et Yıkana Kadar", "Dünyaya Başkaldırıyoruz Çünkü Özgürlüğümüzü İstiyoruz", "Kadın Olmadan Devrim Olmaz Devrim Olmadan Kadın Kurtulmaz", "Kadın Devrim Özgürlük" sloganları atarak İskele Meydanı'na yürüdü.

 

Polisin LGBTİ+ Fobisi ve Bayrak Engeli

Kadınlar İskele Meydanı'na arama noktasından geçirilerek alınırken gökkuşağı renkleri taşıyan LGBTİ+ flama ve pankatlarıyla alana gelen trans kadınlar polis bir süre alana almadı. Polisin bu homofobik ayrımcılığını kadınlar sloganlarla protesto etti. LGBTİ+'lar ve alandaki kadınların tartışmaları sonucunda gökkuşağı bayrak ve dövizleriyle trans kadınlar da alana alındı.

Kadınlar hep birlikte sürekli "Kadın İsyan Özgürlük, "Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü", "Susmuyouz, Korkmuyoruz, İttat Etmiyoruz", sloganları attı.

Bugün işçi kadınlar da alandaydı. 29 Kod'la işten atılan TOMİS üyesi Sinbo işçisi Dilbent Türker ve Dev Tekstil üyesi SML Etiket işçileri de alandaydı.

Kayyum rektör atanmasına karşı mücadele eden Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri başta olmak üzere üniversiteli kadınlar, son dönemde iktidarın hedefi haline gelen LGBTİ+lar, geleneksel kıyafetleriyle Kürt kadınları da pankartları ve dövizleriyle Büyük Kadın Buluşması'ndaydı.

Kadınlar yağan yağmurun altında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nünde geçtiğimiz 8 Mart’tan bu yana yaşadığımız Covid-19 sürecinde evlere kapatılmayı, isyanı bir kenara bırakmayı kabul etmediklerini haykırdı.

 

"Hayatımızı Ve Haklarımızı Savunmaktan Vazgeçmedik"

8 Mart Kadın Platformu adına alanda okunan basın açıklamasında "Patriyarkanın, saray rejiminin, sömürünün ve erkek şiddetinin karşısında, hayatımızı ve haklarımızı savunmaktan vazgeçmedik. Ekonomik ve siyasal krizin faturasının biz kadınlara kesilmesini, salgında evlere kapatılmayı kabul etmedik. Bugün de 8 mart için sokaklara aktık, meydanları doldurduk. Direncimiz ve ısrarımızla, eşit ve özgür bir yaşam için yaşasın 8 mart, yaşasın kadın dayanışmamız" denildi.

 

"Yaşamımızı, Kampüsümüzü, Kentlerimizi Bizler Yöneteceğiz"

Latin Amerika’dan Avrupa’ya, Güney Asya’dan Ortadoğu’ya dünyanın dört bir yanında kadınların isyanının pandemiye rağmen devam ettiği vurgulanan açıklamada üniversitelerde, yerel yönetimlerde kayyımlara, erkek-devlet şiddetine karşı mücadele eden kadınlar olarak "Yaşamımızı, kampüsümüzü, kentlerimizi bizler yöneteceğiz" denildi.

 

"İşsizliğe, Yoksulluğa Karşı Emeğimize Sahip Çıkıyoruz"

Bir çok fabrikada işyerinde işçi kadınların da mücadele ettiği belirtilen açıklamada "Gebze’de Migros’un emek sömürüsü ve tacizlerine karşı ‘emeğimiz bizimdir’ diyen, Avcılar’da SML direnişinden kadınlarız! Sinbo direnişimizle sendikalaşma hakkımızı savunuyoruz, Kod-29’a, ahlak safsatasıyla işten atılmalara, ücretsiz izine karşı direnen kadınlarız! İnsanca yaşamak için ücret talep ettiği için düşman ilan edilen, grev hakkına saldırılan belediye işçisi kadınlarız! 7/24 çalışmaya hazır varsayıldığımız evden çalışma adı altında sınırsız ve ücretsiz mesaiye karşı “hayatımız bizimdir” diyen kadınlarız; İstanbul’un her yerinde emeği, iş güvencesi ve hakları için mücadele eden kadınlarız! Bir kere daha birlikteyiz! Çünkü bizlere dayatılan işsizlik ve yoksulluğa karşı biz emeğimize sahip çıkıyoruz ve ekonomik özgürlüğümüzü istiyoruz!" denildi. Geçtiğimiz yıldan bu yana iktidarın hedefinde olan İstanbul Sözleşmesine de değinilen açıklamada "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ demekten vazgeçmedik, her bulduğumuz fırsatta da söylemekten vazgeçmeyeceğiz" denildi.

 

"Özgürce Kendimiz Olabildiğimiz Bir Dünyayı Kazanacağız!"

İktidarın tarafından sürekli hedef gösterilen LGBTİ+l'arın devlet eliyle yok sayılmaya, hedef gösterilmeye çalışıldığı ama 'Alışın, burdayız, her yerdeyiz!' demekten bir an olsun vazgeçemedikleri vurgulanan açıklamada "Atanmış kimliklere karşı seçilmiş aşklarımızla heteropatriyarkaya karşı mücadele eden LBTİ+larız, bir aradayız. Translar başta olmak üzere tüm LGBTİ+’lara yönelen devlet şiddetine ve devlet eliyle yerinden etmeye karşı birlikte direniyoruz. Erkek-devletin LGBTİ+fobiyi ve kadın düşmanlığını büyüttüğünü görüyoruz. Hayatlarımızı birlikte savunmak, özgürlüğümüzü birlikte kazanmak için dayanışmamızın esas olduğunu gösteriyoruz. Çünkü biz nefretin hedefi olmadığımız, özgürce kendimiz olabildiğimiz bir dünyayı kazanacağız!" denildi.

 

"İnfaza, Tutsaklığa, Tecrite İşkenceye Karşı Birlikteyiz"

Kadınların tutsak edilmeyle, çıplak aramalarla, ne IŞİD’in ne devletin aynı yöntemlerle yaptığı infaz ve katliamlarıyla; erkek-devlet şiddetiyle sinmedikleri, hayatın her alanında, her biçimiyle mücadele eden kadınlara dayatılan kuşatmalara boyun eğmedikleri, Gökçe Kurban’a yapılan işkencenin insanlık suçu olduğu ifade edilen açıklamada "Hayatımıza dayattığınız iki kötüden birini seçmeyi kabul etmedik, biz özgürlüğümüze giden yolu dayanışmamızla örgütlüyoruz" denildi. Tutsak kadınlara da selam gönderilerek "Hayatına savaş, tecrit, sömürü, işkence dayatılan kadınlarla birlikteyiz. 100. Gününde Açlık grevlerine ses olmak, dayanışmayı büyütmek için, çocuklarıyla tutsak edilen kadınlar için, hala tahliye edilmeyen hasta tutsaklar için mücadelemizi büyütüyoruz! Özgürlüğümüzü biz kazanacağız, biliyoruz" denildi.

 

"Dünyayı Yerinden Oynatacak Özgürlüğü Kazanacağız"

Kadınlar açıklamayı " 8 Martlarda emek sömürüsüne, işsizliğe, güvencesizliğe, erkek-devlet şiddetine, LGBTİ+fobiye, ırkçılığa, irade gaspına, adaletsizliğe karşı sokaklardayız. Hayatlarımızı kuşatan faşizme, patriyarkaya, erkek-devlet şiddetine, ekolojik yıkıma, kapitalizme, emek sömürüsüne ve saray rejmine karşı; isyanımızı, öfkemizi, mücadelemizi her yerde büyütüyoruz. Özgürlüğümüzü kazanmak ve hayatlarımızı savunmak için 8 martta ve hergünde biraradayız, alanları, sokakları doldurmaya devam edeceğiz. Dünyayı yerinden oynatacağız. Özgürlüğümüzü kazanacağız" diyerek tamamladı.

Kadıköy'de Büyük Kadın Buluşması sloganlar ve zılgıtlar eşliğinde bir süre halaylar çekilerek sona erdi.

 

LGBTİ+'lara Polis Saldırısı Ve Gözaltı

Polis, alandan ayrılan LGBTİ+ların bindiği araçları takip ederek durdurdu. Kadınlar araçta bulunanların gözaltına alınmasını engellemeye çalıştı. Polisin aracın kapılarını açmasını engelleyen kadınlar işkenceyle gözaltına alındı. Polis LGBTİ+ların gözaltına alınmasını engellemeye çalışan kadınlar ve bir gazeteci olmak üzere 7 kişiyi gözaltına aldı.

Gözaltına alınanların Güneş Çetin, Yıldız İdil Şen, Sedef Özer, Eren Kaya, Nevruz Tuğçe Özçelik, Hejar Çiya, Rukan Açkani, gazeteci Şener Yılmaz Aslan olduğu belirtildi.